Social Icons

Pages

13 Haziran 2013 Perşembe

Karabük İli Tarihi 6

Safranbolu el sanatlarının günümüze kadar gelmiş ve günümüzde de yapılmakta olan türleri, yemenicilik, deri işlemeciliği, ağaç oymacılığı, semercilik, demircilik ve bakır işlemeciliğidir. Bugün Safranbolu’da hala el sanatları alanında çarşı da üretim yapan zanaat gruplarından az miktarda olsa da semerci, saraç, demirci, bakırcı ve kalaycı bulunmaktadır. Safranbolu’da yapılan el işlemelerinden beyaz iş(delik işi) ve iğne oyası işi ünlüdür. Safranbolu ve köylerinde yaşayan halkın geleneksel olan ürünü bez dokumalardır. Yöreye has ince ve kalın olarak dokunmakta ve bu dokumalar halkın günlük kıyafetlerinde(iç ve dış giyimde) kullanılmaktadır. Dar tezgahlarda yapılan bu bezlerin bazıları kenar şeritlidir. Bu çeşitlemeler köylere göre değişiklik göstermektedir. Günümüzde dokuma ustaları artık bu üretimi yapamayacak kadar yaşlanmışlardır. Yeni nesil ise teknolojinin gelişmesi ile bu uğraş alanına rağbet göstermemektedir.

Yiyecek-İçecek

Karabük mutfağı ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda saptanan 100’den fazla yemek çeşidi yöre mutfağının zenginliğini açıkça ortaya koymaktadır. Karadeniz mutfağının tipik özelliklerini taşıyan bazı yemekler Karabük mutfağının baş yemekleri arasında yer almaktadır.

Gözleme, Safranbolu Bükmesi, Kuyu Kebabı, Kara Mancar, yaprak dolması, Yayım(Ev Makarnası) perohi, bandırma, sini çöreği, çullu börek, bazlama, su böreği, ev baklavası, safranlı zerde, höşmerim, haluşka bulunabilecek yöresel yemeklerdendir. Bölgede özellikle sonbaharda bulunan Kanlıca ve diğer mantar çeşitlerinden de yemek ve börekler yöre mutfağına zenginlik katmaktadır. Her zaman taze satılan helva çeşitleri ile fındıklı, şamfıstıklı güllü ve safranlı çeşitleri bulunan Safranbolu lokumları da ünlüdür.

Safranbolu Yemekleri: Çok zengin bir yemek kültürü vardır. Bunlardan en ünlüleri, uzun fasulye, dilme fasulye, et yemeği, perohi, yayım, ekşili kelle, yaprak dolması, kuru çörek, sini çöreği, göbü, bükme, zerde, höşmerim, un helvası, delioğlan sarığı, oklava dolaması, çingene baklavası, haluşkadır.

Bütün Et Yemeği: Parçalar halindeki et tereyağında kızartılır. Su ilave edilerek kaynatılır. Salça konur.

Perohi: Hamur un, su, yumurta ile hazırlanarak yoğrulur. 2 mm. Kalınlığında açılır. 5 cm. kareler halinde kesilir. Ortasına torba(süzme) yoğurdu nane ve tuz ile hazırlanmış karışım konulup üçgen şeklinde kapatılır. Kaynayan suya atılarak haşlanır. Pişince suyu süzülerek üstüne kızdırılmış tereyağı gezdirilir.

Höşmerim: Un ve yumurta harmanlanıp, ufak toplar haline getirilir, pembeleşinceye kadar yağda kavrulur. Ocaktan inmesine yakın içine dövülmüş –ceviz konularak biraz daha kavrulur. Bir kaba alınarak üzerine ılık şeker şurubu konulur.

Yayım: Kaynar suda haşlanan ev makarnasının suyu süzülür, üzerine isteğe göre kıyma, ceviz, keş, yoğurt dökülerek hazırlanır.Ve kızdırılmış tereyağı gezdirilir.
Üzerine konan malzemeye göre isimlendirilir.

Zerde: Safran bir kapta boyası çıkıncaya kadar ıslatılır. Pirinç özelleşinceye kadar haşlanır. İçine safran konur. İneceğine yakın şeker konur.
Eflani Yemekleri: Tarhana, uğmaç çorbası, çimdik, mıhlama, malak, bandırma, çullama, nişasta helvası, ekmek böreği ve gözleme en önemli yemek ve tatlı çeşitleridir.

Yenice Yemekleri: İlçenin geleneksel yemekleri, Kara lahana, malay, şaptak, mısır çorbası, ceviz helvası, bazlama, katlaç, lokma, muska dır.

Ceviz Helvası: Sadece Yenice’de yapılan yöreye has bir helvadır. Bayramlarda yapılarak satışa sunulur. Şeker bir kazana dökülür. İçine az miktarda su konularak takriben 50 dk. Kaynatılır. Kaynama esnasında içine eritilmiş limontuzu ilave edilir. Daha sonra kazan indirilerek soğumaya bırakılır. Bu arada yumurta akları çırpılarak kazandaki malzemeye ilave edilir. Malzeme kıvama geldikten sonra kazan ocaktan alınarak hazırlanan ceviz içleri ilave edilir. Ve 3-5 dk. Karıştırılır. Daha sonra temiz bir çarşafa un serilerek kazandaki malzeme bunun üzerine boşaltılır. Burada 30 dk. soğumaya alındıktan sonra katı hale gelen helvalar sandıklara konarak satışa hazır hale gelir.

Karalahana (Karamancar): Malzeme olarak karalahana, mısır yarması, kuru fasulye, pırasa, kabak, yağ ve tuz kullanılır. Karalahanalar temizlenerek doğranır. Bir tencerede sıcak su hazırlanır. Sonra ocaktan alınarak temiz bir kapta süzülerek toplanır. İçine el değirmeninde öğütülmüş mısır yarması, haşlanmış kuru fasulye, pırasa ve kabak ilave edilir. Ayrı bir tencerede yeteri kadar su ve yağ ilave edilerek ocağa sürülür. Kıvamına gelinceye kadar pişirilir.
Ovacık Yemekleri: Ovacık yemek çeşitleri arasında, un çorbası, göce çorbası, keşkek çorbası, malak, yoğurtlu yumurta, çul böreği, bişi, cevizli ekmek, cizleme, un helvası sayılabilir.

Çullu Börek: Yufka açılır, saçta pişirilir. Pişirilen yufkalar ince ince kesildikten sonra, tereyağı ile iyice karıştırılır. Bakır siniye; altına yufka döşenir, kesilmiş olan yufkalar siniye yayılır ve üstü yufka ile örtülür. Ateş korunda kızartılırken tereyağı eklenip iyice kızartılması sağlanır. Genellikle düğün yemeği olarak kullanılır.

Yoğurtlu (Katıklı) Yumurta: Kaynamakta olan suya yumurta ve sarımsak bırakılır. Yumurta pişince suyuyla birlikte bir tabak yoğurdun üzerine dökülür. Üzerine eritilip kızartılmış yağ dökülür. Kaynama suyunun az olmasına dikkat edilmelidir.

Yörede daha sonra ihtiyaç olduğunda yazın veya kışın kullanılmak üzere bazı yiyecekler önceden hazırlanır. Bunlar; kuru kıyma, kavurma, yufka, yayım, tarhana, pekmez, salça, sirke, keşkek, hoşaf olarak tüketilen pestil, çeşitli meyve kuruları(elma, armut, ayva, dut vb.), şerbet olarak tüketilen çeşitli meyve ezmeleri(kızılcık, ayva, erik, vişne, kuşburnu vb.), yemeklik olarak kullanılan çeşitli sebze kuruları( dilme fasulye, kurutulmuş patlıcan, dolma biber, sivri biber, bamya vb.), çeşitli gıda maddelerinden yapılan turşular(biber, domates, lahana, salatalık, vb.) çeşitli reçel türleri(kızılcık, çilek, vişne, ayva, üzüm vb.). Bunların dışında ilkbahar ve sonbaharda yörede bulunan cincile, kanlıca, ebişke vb. mantar türleri de yöre mutfağına ayrı bir zenginlik katar.

Karabük İli Tarihi 5

Ovacık’ta unutulan yada unutulmak üzere olan el sanatlarından başta “İp Bükme” ve bununla ilgili işler yer almaktadır. İp bükümünde çıkrık denilen bir alet kullanılırdı. Koyun yünü ve keçi tiftikleri mengere denilen bir aletle ip haline getirilmekte idi. Elde edilen bu iplerin bir bölümü ile çorap örülmekte idi. Yörede el sanatları ile ilgili ikinci unsur ise kilim tezgahlarında çul kilim ve çuval dokumaktır. Bu el sanatları az da olsa Ovacık ve köylerinde yaşatılmaktadır. 
13.jpg
Ovacık’ta orman ve ormana dayalı el sanatları konusunda ve taş işlemeciliğinde dikkate değer ürünler görülmektedir. Bunlar; övendire, döven, tırmık, yaba, diren, anadut, masa, sandalye, sepet gibi ağaç işleri malzemeleri ile mezar taşı, el değirmeni taşı, kösüre gibi taş ham maddeli el işleri ürünleridir. Ancak taş işlemeciliği sanatı önemini tamamen kaybetmiş durumdadır.
14.jpg
Eflani’de el sanatlarının üretilen ürünler açısından üç unsuru vardır. Öncelikle belirtmek gerekirse yörede bunların hepside günümüzde işlevini kaybetmişlerdir. Eflani’de el sanatlarının birinci unsuru “Cember” denilen mahalli başörtüsüdür. Bunlar evlerdeki tezgahlarda dokunmaktadır. Yöresel başörtüsü olarak kullanılan çember günümüzde ev dekorlarında masa örtüsü, gömlek, süsleme kumaşı olarak da kullanılmaktadır. İkinci unsur, özel olarak örülen çoraplardır. Üçüncü unsur, “Dokurcun” adı verilen kadınların entari yerine giydikleri giysidir.

Yenice’de de el sanatları folklora konu olmuştur. Şöyleki; bundan 30-40 yıl öncesinde Yenice köylerinde “Düzen” adı verilen dokuma tezgahlarında keten ipliğinden dokunan göynekler (Keten Gömleği) yine kadınların giydikleri, sırma işlemeli ve belden kuşakla bağlanan “Kutnu Entariler” yörenin simgesel kıyafetleri arasında yer almaktadır. Ayrıca Yenice İlçesinde bastonculuk ve şimşir kaşık yapımı devam etmektedir.
15.jpg

Karabük İli Tarihi 4

İlimiz, dünyanın çok az yerinde rastlanacak zenginlikte bir kültür mirasına sahiptir. Tespit edilebilen 21 adet arkeolojik alan, 5 adet Kentsel Sit Alanı, 4 Adet Doğal Sit Alanı, 1417 adet tescilli eser, 693 adet yazma eser, 1088 adet basma eser, 32 adet tümülüs, 4 adet höyük, 100’den fazla kaya mezarının yanında, tescili yapılmamış envanterleşmemiş binlerce kültür varlığına sahiptir.
10.jpg
Bugünkü Karabük, Safranbolu’ya bağlı Öğlebeli köyünün 13 haneli bir mahallesi iken 1934 yılında Ankara-Zonguldak demiryolunun açılması ile birlikte istasyon adı olarak ilk kez Devlet Demiryolları haritasında görülmeye başlar. Karabük’ün kuruluş öyküsü, aynı zamanda Cumhuriyet tarihimizde Endüstrileşmenin öyküsü ile eş zamanlıdır. 3 Nisan 1937 de büyük önder ATATÜRK’ ün direktifleri ile zamanın Başbakanı İsmet İNÖNÜ tarafından Demir-Çelik fabrikalarının temeli atılır ve bu tarihten itibaren ülkenin sanayileşme sürecinde yerini alır. Karabük 1939 yılında Belediye, 1941 yılında Nahiye olur. 3 Mart 1953 yılında 6068 sayılı yasa ile İlçe haline gelir. Cumhuriyet kenti Karabük 550 sayılı kanun hükmünde kararname ile 6 Haziran 1995 tarihinde 78. İl olarak Türkiye idare sistemindeki yerini alır.
KARABÜK İLİ GELENEKSEL SANATLAR
Geleneksel Sanatlar - Zanaatlar
11.jpg
Usta-çırak ilişkisi ile sürdürülen bu meslekler yavaş yavaş yerini teknolojiye bırakmaktadırlar. Bu gün yöremizde geçmişten kalan el sanatları folklorik unsur olmuşlardır. Bu gün Safranbolu dışında el sanatları konusunda adeta bir unutulma söz konusudur. Burada Eflani, Ovacık, Yenice ve Safranbolu el sanatları ve ürünleri konusunda da bilgi verilecektir.
12.jpg

Karabük İli Tarihi 3

Bölgede sırasıyla; Çobanoğlu Beyliği, Umuroğulları Beyliği, Candaroğulları Beyliği, hüküm sürmüştür. 1326 yılından, Safranbolu’nun Osmanlı egemenliğine geçtiği 1416 yılına kadar, taraflar arasında birkaç kez el değiştirdiği görülmektedir. 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı sonrasında Karabük ve çevresi İsfendiyaroğulları Beyliğinin eline geçer. Fetret Dönemi sonunda Çelebi Mehmet tarafından 1416 yılı itibariyle Osmanlı egemenliğine tamamen geçmiştir. 
7.jpg
Karabük ve çevresi kesin olarak Osmanlıların eline geçmesiyle Bolu sancağına bağlanmıştır. 1694 tarihinde Bolu Sancağı kaldırılınca Voyvodalık haline getirilmiş ve 1694 tarihindeki bir Hatt-ı Hümayunla yeni oluşturulan Viranşehir Voyvodalığına bağlanmıştır. 1811 tarihinde Viranşehir Voyvodalığı kaldırılarak Viranşehir Sancağı durumuna getirilmiştir. 
8.jpg
Sancağın yönetim merkezi ise Safranbolu idi. Karabük ve çevresi Milli Mücadele yıllarında uzun bir süre Kastamonu’ya bağlı kalmıştır. Karabük ve çevresindeki olaylar bu dönemde Safranbolu merkezli olarak gelişmiştir. 1. Dünya Savaşı sırasında tümü Karabük, Safranbolu, Eflani ve Ulus askerlerinden oluşan 42. Alaydan Çanakkale cephesinden 7 yada 8 kişi geri dönebilmiştir. Kurtuluş Savaşında, Kuvay-i Milliye’nin deri ve ayakkabı ihtiyacı büyük ölçüde Safranbolu’dan karşılanmıştır.
9.jpg

Karabük İli Tarihi 2

Karabük ve çevresi, Hititlerin; M.Ö 1200 tarihinde yıkılmasından sonra sırasıyla Firik’lerin Kimmer’lerin, Lidyalıların ve Pers’lerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö 64 yılında Pontus Kralı Mithridates Evpator’un yenilmesi üzerine Paflagonya bölgesi Romalıların eline geçmiştir. Roma Dönemi’nde Eskipazar İlçesinde Hadrianapolis ve Kimistene antik kentleri önemli birer yerleşim merkezi olmuştur. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Karabük ve çevresinde bu defa uzun sürecek bir Bizans Dönemi başlamıştır. Bizans döneminde Eskipazar ve Safranbolu birer piskoposluk merkezi olarak yörede etkin dinsel yerleşim alanları durumuna gelir.
4.jpg
1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türkler Anadolu içlerine doğru hızla ilerlemeye başladılar. 1075’ de İznik’i ele geçirerek Anadolu Selçuklu Devleti’ni kuran Süleyman Şah’ın komutanı Emir Karatekin Çankırı’yı fethettikten sonra Karabük ve çevresindeki kentlere yönelmiş ve 1084 tarihinde Ovacık, Eskipazar, Eflani ve Safranbolu’yu ele geçirmiştir. Bu tarihten sonra ele geçen bu topraklar Bizans ve Türkler arasında el değiştirmiştir. 1186 tarihinde Anadolu Selçuklu Devletini 11 oğlu arasında bölüştürmüştür. Bu tarihten itibaren
5.jpg
özellikle Melik Ruknettin, II. Süleyman Şah, Muhittin Mesut ve Gıyasettin Keyhusrev Selçuklu sınırlarını genişletmiştir. 1196 tarihinde Ankara Meliki Muhiddin Mesut Kastamonu taraflarında Bizanslılarla bir buçuk yıl savaştı. Safranbolu kalesini dört ay mancınıklarla kuşattıktan sonra fethetti. Safranbolu kalesinin alınmasıyla Türkler yöreye hukuken de egemen oldular ve kalenin “Dadybra” olan adını “Zalifre” olarak değiştirdiler. Bölge sınır olması sebebiyle Selçuklu-Bizans arasında sık sık el değiştirmiş ve tekrar Türklerin eline geçmesi 1213 yılına rastlamaktadır.
6.jpg

Karabük İli Tarihi 1

KARABÜK İLİ TARİHİ VE TARİHİ ESERLERİ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KARABÜK
KARABÜK İLİ TARİH
Tarihçe
1.jpg
KARABÜK RESİMLERİ
KARABÜK FOTOĞRAFLARI
KARABÜK TANITIMI
KARABÜK TARİHİ
KARABÜK
Karabük ve çevresi, antik devirde Paflagonya denilen bölge sınırları içerisinde yer almaktadır. Coğrafi olarak çok karışık olan bu bölgedeki yerleşmeler erken bronz (tunç) çağda başlamış, geç bronz çağa gelindiğinde ise yerleşimlerin hem yoğunluklarında hem de boyutlarında önemli bir artış meydana gelmiştir. Hitit başkenti Hattuşa’da bulunmuş çok sayıdaki çivi yazılı metinlerden bu bölgedeki dağların Hitit Devleti’nin sürekli düşmanı olan kavgacı Kaşka Halkı’nı barındırdığı bilinmektedir. Bu nedenle güney 
2.jpg
Paflagonya bölgesinde geniş bir alana yayılmış pek çok höyük tespit edilmiştir. Bu höyüklerin hepsi stratejik noktalarda yer alırlar ve doğal su kaynakları ile verimli topraklara çok yakındırlar. Paflagonya toprakları üzerindeki tümülüslerin pek çoğu kaçak olarak kazılmış bulunmaktadır. Bu nedenle tümülüsleri tarihlendirmek zordur ancak kazılmış tümülüslerden çıkan malzemeye dayanarak en erkeni Friğ’den başlamak üzere Helenistik hatta Roma Dönemi’ne kadar uzandığı söylenebilir.
3.jpg

6 Haziran 2013 Perşembe

Introducing Karabük Province 10

Yenice forests are unique in Turkey. The type of tree that hosts a large number of these forests, the six main tree species known it is possible to add 30 of the type of tree. An area of ​​four hectares of area Gokpinar arberetum (Open Air Forest Museum), respectively.
The existence of a Mediterranean climate in the valley of the river around here it seemed to the local spruce, sandalwood, Judas tree, turpentine tree species grow as shrubs provided.
Yenice forests, as well as a wide variety of tree species that, in some trees, reaching heights of emergency in diameter and contains examples. This memorial forest with trees, plants and wild animals in the unique ecosystem of the six emerging. Commonly found in the forests of Yenice and Keltepe boxwood and yew has a different significance. Is a very small number of wild boars in the region amounts of fox, rabbit, bear, partridge, blackbirds, çulluk'a seen. Outside in a newly listed above; Khan, Lynx, Wild Cat There are several types.
Pages 61234 »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız